Makale Başlığı: Anlayamadınız mı?

Anlayamadınız mı?

Yazar: Zafer Kalfa • Eklenme Tarihi: 13.11.2007 • Görüntüleme: 3.898

Özet:
Türk milleti özgürlüğünü hangi cümlede bulmuştur? “Ya istiklâl ya ölüm!” Şöyle de sorabiliriz: Türkiye Cumhuriyeti hangi fikirle ortaya çıkmıştır? Cevap değişmez.

Kelimeler:

ANLAMI ŞUDUR: YA İSTİKLÂL, YA ÖLÜM!
Türk milleti özgürlüğünü hangi cümlede bulmuştur? “Ya istiklâl ya ölüm!” Şöyle de sorabiliriz: Türkiye Cumhuriyeti hangi fikirle ortaya çıkmıştır? Cevap değişmez. Çünkü Mustafa Kemal, aklı başında her lider gibi bağımsızlığın en büyük güç olduğunu biliyor ve esir bir yaşamın ölümden farksız olacağını hattâ böylesi bir var olmanın var olmamaktan daha beter olacağını tahmin edebiliyordu. Ülkemizin bugün yaşadığı sorunların da hepsi işte bu bağımsızlık anlayışından uzaklaşmanın bir sonucudur. Memurun alacağı maaşı IMF belirliyor. Sanatımız, bilimimiz, geleneklerimiz hattâ dinimiz AB’nin oyuncağı olmuş. Ordumuz, Birleşik Devletlerin adeta emrine verilmiş. Çünkü bağımsızlık aşkınız yok. Çünkü sadece nefes alıp verebiliyor olmayı yaşamak sanıyorsunuz. Ve bu yüzden de sadece teröristlerin kurşunuyla ölmeyi yani bedenen yok olmayı kaldıramıyorsunuz. Anlamıyorsunuz ki, manevî yok oluş, işte bu bedenî yok oluşun da temellerini hazırlıyor. Hazırlamıştır.
Askerlerimiz öldürülüyor. Yıllardır ve neredeyse her gün. Ordumuz neden hesabını soramıyor? Çünkü hükümet beklemede… Hükümet neden bekliyor? Çünkü AB’ye ve ABD’ye verilmiş sözler var. Köle olunmuş bir kere yani bağımsızlık yitirilmiş. Görüyorsunuz ki Mustafa Kemal haklıydı; bağımlı yaşayıp her gün ölmektense onurlu yaşayıp bir gün ölmek daha hayırlıydı.
7 Kasım Çarşamba akşamı, saat 19.25’te, Cine 5 haberde Doğu Perinçek’in bir sözü gündeme taşındı ve İşçi Partisi lideri topa tutuldu. Ne demiş Perinçek? “Esir olan askerlerimiz keşke o şekilde teslim edilmeseydi de şehit olarak gelselerdi”. Ve cine 5 haber, Perinçek’i vicdansızlıkla, düşüncesizlikle hatta Pkk’lı olmakla suçladı. Doğu bey’in yıllar önce Apo ile çekilen fotolarını bir kere daha yayınladı. Hemen belirtelim, Sayın Perinçek, Abdullah Öcalan ile çekilen fotoların hikâyesini belki bin defa anlattı. Üstelik inkâr da etmedi ve gerekirse yine yapacağını söylüyor. Kendisine katılıyorum. Çünkü o görüşme sayesinde, -bugün birilerinin yeni öğrendiği- PKK’nın ABD bağlantısı ortaya çıkarıldı. İsteyen Doğu Bey’in internet sitesine girerek bu konu hakkında yaptığı açıklamayı okuyabilir. Ortada bir cevap varken, o cevabı görmezden gelerek insanları galeyana getirmek için aynı soruyu bin defa sormak hak değildir.
Gelelim Sayın Perinçek’in kaçırılan askerlerimiz hakkında söylediği sözlere: “keşke şehit olsalardı!”
Arkadaşlar, biz değil miydik, şehitlik en güzel mertebedir, diyen. Şehit babaları değil miydi, diğer oğullarını da şehit görmekten üzülmeyeceklerini söyleyen? Ve Mustafa Kemal değil miydi, “Ya istiklâl ya ölüm!” diyen? İşçi Partisi liderinin, “Keşke şehit olsalardı!” demesi sizi rahatsız etti şimdi? Yoksa siz, bizim onurlu askerlerimizin PKK’lı teröristlerin esiri olmaktan mutluluk duyduğunu mu sanıyorsunuz? Hangi Türk askeri ve hangi Türk, PKK’lıların inisiyatifine kalmaktan memnun olur? Hangi Türk, Pkk’lılar tarafından serbest bırakıldığı için sevinir? Bir Türk, düşmanının elinden kendisine sunulan ‘yaşama hakkı’ nı yaşamak olarak görürü mü? Böyle bir özgürlük yerine ölmek daha iyi değil midir? Aksini düşünen namussuzdur ve Pkk’dan bin beterdir!
Gelelim aynı basının, Sayın Erdoğan’ın sözlerine karşılık nasıl tepkiler verdiğine. Başbakan Erdoğan, bir süre önce şu cümleyi kurdu mu: “Irak’ta savaşan ABD’li askerlerin ülkelerine sağ salim dönebilmeleri için dua ediyorum!”Evet bunu söyledi. Birincisi, ABD’li askerler Irak’ta savaşmıyor, Türkmenlere zulmediyor. İkincisi bunun devam etmesi için dua eden bir başbakana bizim basınımız çanak tutuyor. Türk askerinin kafasına çuval geçiren ABD ordusunun sağlığı için dua etmek güzel ama Türk askerinin esir alınmasındansa şehit olmasını istemek kötü. Bu kadarına hainlik denir, şerefsizlik denir.
Basın, bu kadar yanlı, yanlış, maniple edici, hakikati saptırıcı davranıyorsa bizim asıl korkumuz Pkk’dan değil gazetelerden televizyonlardan olmalıdır.


Doğu Perinçek, Türk askerinin ölmesini onurunu kaybetmesine yeğlemiştir ve doğru yapmıştır. Mustafa Kemal de Türk askerine taarruzu değil ölmeyi emretmiştir. Duyurulur!

Zafer Kalfa