Makaleler Popüler Makaleler
Popüler Makaleler
Anamorfik İllüzyonun Mekan Algısına Etkilerinin Farklı Sanatçı Yaklaşımlarına Göre İrdelenmesi

Mekân sadece bir hacim değil, aynı zamanda tüm duyu organları ile birlikte algılanan, sınırları kullanıcı tarafından oluşturulabilen bir boşluktur. Bazen tasarımcılar üç boyutlu elemanlarla mekânda istedikleri etkileri yaratamamaktadırlar. Bu gibi durumlarda anamorfik illüzyon olarak adlandırılan, iç ya da dış mekanlarda uygulanabilen yöntemden yararlanılabilir.

Yazar: Yrd. Doç. Dr. Yasemin Erkan Yazıcı • Eklenme Tarihi: 18.10.2015 18:25:16 • Görüntüleme: 5.928

İzlenimcilerin Duyumlara Dayalı Renk ve Işık Serüveni

Aydınlanma çağı ve sanayi devriminin getirdiği bilimsel ve teknik gelişmelerin paralelinde sosyolojik ve felsefi atılımlar, 19. yüzyılda sanatçıları yeni sanatsal ifade arayışları içinde izlenimciliğe kadar götürmüştür. Fizik alanındaki yeni buluşlar ise, ışık ve rengin aslında bilinenin çok ötesinde farklı bir tanımlaması olduğunu göstermiştir.

Yazar: Leyla Varlık Şentürk • Eklenme Tarihi: 12.09.2015 20:05:46 • Görüntüleme: 7.508

Kemanda 19. Yüzyıl Vibrato Kullanımı

16., 17. ve 18. yüzyılda pek fazla önemsenmeyen ve kullanımı tercih edilmeyen vibrato tekniğinin, herşeye rağmen 19.yüzyılda, diğer yüzyıllara göre daha keskin bir gelişimi olmuş, icracılar ve pedagoglar tarafından kullanımı artmıştır. Dolayısıyla 19. yüzyıldaki besteciler, eserlerine bu gelişimi yansıtmışlardır. Her yüzyılda, o dönemin müziksel ihtiyaçları nedeni ile farklı kullanımları olan vibratonun, eserlerdeki veya metodlardaki kullanımı da yüzyıllar arasında farklılık göstermiştir.

Yazar: Beyzagül Kapçak Işıksungur • Eklenme Tarihi: 12.08.2015 17:27:49 • Görüntüleme: 3.514

Albert Camus’nün Caligula’sında Yaşam Ölüm Diyalektiği

İnsan yaşamının trajik olgusu olan ölüm, varolmanın zorunlu bir koşuludur. Ölümün varoluşsal gerçekliği, insana geçici ve kısa olan varlığını hatırlatmaktadır. Albert Camus, yapıtlarında bir yandan yaşamın anlamsızlığını vurgularken diğer yandan ölüme karşı başkaldırıyı işlemiştir.

Yazar: Ümran Türkyılmaz • Eklenme Tarihi: 28.07.2015 15:52:13 • Görüntüleme: 4.134

Eril ve Dişil Yapılanma: Bir Dağ Olarak Anne (Anısh Kapoor)

Bu araştırma, Anish Kapoor’un 1985 yılında yaptığı Bir Dağ Olarak Anne adlı yerleştirmesi üzerine yapılan bir incelemedir. Anish Kapoor ve Bir Dağ Olarak Anne adlı yerleştirmesinin konu olarak seçimi, Kapoor’un sıradışı projelerinin 1980’lerden bu yana dünyanın her yerinde dikkat çekmesidir. Bir Dağ Olarak Anne adlı yerleştirme sanatçının kişisel anlatım dilini çok yönlü yansıtan önemli bir örnektir.

Yazar: Doç. Cebrail Ötgün • Eklenme Tarihi: 14.07.2015 20:36:37 • Görüntüleme: 4.279

Sanatta “Gelenek” Kavramına Postmodern Bir Bakış

Günümüz toplumlarının kültürel değerlerinde ve toplumları oluşturan bireylerin duyarlılıklarında belirgin değişimler yaşandığını söylemek mümkündür. Yaşanan değişimler sanattan siyasete kadar birçok farklı söylemin oluşmasını sağlamış var olan postmodern varsayımlar, deneyim ve önermelerde önceki dönemlerden farklılık göstermektedir.

Yazar: Yrd. Doç. Dr. Semih Büyükkol • Eklenme Tarihi: 01.07.2015 21:03:13 • Görüntüleme: 4.096

Geometrik Biçimlendirilen Resimlerde Sert Kenar ve Renk Alanı

Yirminci yüzyıl Sanatı’nın içinde, güzellik kaygısı taşıyan veya doğa görüntülerinden oluşturulmuş yapıtlar, yerlerini tamamen olmasa da düşünsel endişeler taşıyan ve çeşitli söylemler içeren yapıtlara bırakmıştır. Geometrik forma dayalı biçimlemeler, resim sanatının kendi geleneğinde 20. yy başlarında bir biçim devrimi yapmalarının yanı sıra yeni bir düşünüş ve kavrayışı da getirdikleri gözlemlenmiştir.

Yazar: Yrd. Doç. Benan Çokokumu • Eklenme Tarihi: 31.05.2015 14:21:20 • Görüntüleme: 4.579

Evrimsel Tasarim Yöntemi ve Yaratıcılığın Süreç İçerisindeki Yeri

Tasarımcıya geleneksel yöntemlerden farklı bir rol yükleyen evrimsel tasarım metodu, yeni bir insan-bilgisayar etkileşimi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, tasarım sürecinde otomasyonu sağlayan evrimsel tasarım yöntemini incelemektir.

Yazar: Öğr. Gör. Dilek Akbulut • Eklenme Tarihi: 28.03.2015 15:43:46 • Görüntüleme: 3.531

Osmanlı İmparatorluğunun Batılılaşma Döneminde Resim Sanatının Ortaya Çıkışı ve Osmanlı Kimliğinin Resimsel Anlatımı

Sanat, bireysel ve toplumsal kimliklerin ifade araçlarından biridir. Toplumsal değişim süreçlerinde bazı kimlikler ortadan kalkarken, yeni kimlikler ortaya çıkar. Bu yazı, Osmanlı Batılılaşmasının başladığı 18. yüzyıldan, Cumhuriyet dönemine kadar üretilen figüratif resimler üzerinden Osmanlı toplumunun bireysel ve toplumsal kimliklerinin irdelenmesini amaçlamaktadır. Ressamların kendilerini ve toplumlarını anlatırken kulllandıkları üslup ve imgelerin anlamları üzerinde durulacaktır.

Yazar: Yrd. Doç. Dr. Aytül Papila • Eklenme Tarihi: 21.03.2015 14:03:14 • Görüntüleme: 4.767

Alberto Giacometti (1901-1966)

1935 - 1945 yılları arasında Giacometti’nin sanat yaşamında iki bölüm görülür: 1935-40 yılları arasında mo­delden esinlenerek, 1940-45 yıllarında ise hayal gücüyle yapıtlar verdi. Aynı yıllarda modem realist Balthus, Gruber ve Derain’le de arkadaşlık kurdu.

Yazar: Unknown • Eklenme Tarihi: 08.03.2015 15:31:50 • Görüntüleme: 3.545